Keçiboynuzu, daha fazla Akdeniz ülkelerinde yetişen, uzunluğu 4-5 m. olan bir ağacın meyvesidir. Taze tüketilebildiği bu gibi kurutularak da tüketimi yapılmaktadır. Meyve sert, kabuklu ve boynuza benzediği için keçiboynuzu denmektedir. Ülkemizde de sıkça yetişen bir meyvedir. Ağacın ufak çiçekleri sonbaharda açmaya başlar. Çiçekler zamanla meyveye dönüşür. Meyveler 10-20 santim uzunluğuna kadar ulaşabilir. Haziran-Temmuz ayları içinde meyveler olgunlaşarak Kasım sonuna kadar hasat edilir. Keçiboynuzu ağacının meyve vermesi için ağacın en küçük 5-10 yaşlarına ulaşması gerekir. Ticari olarak kullanılabilmesi için ağacın en asgari 15 yaşında olması gerekir. Ticari olarak kullanılacaksa ağaca özenle bakılması, gereken değerin verilmesi gerekir. Yılda bir sadece ağaçtan yaklaşık 300 kilo kadar keçiboynuzu hasat edilebilmektedir.
Keçiboynuzu doğrudan meyve olarak yenebileceği bu gibi başka çeşitlerde kullanımı yapılabilmektedir. Toz şeklinde değişik yiyeceklerle karıştırılarak şifalı macunlar hazırlanır, pekmez imalatında sıkça kullanılır. Keçiboynuzu sağlığa geniş yelpazede katkıda bulunur. Sodyum, karbonhidrat, başka yağlar, selenyum, magnezyum gibi minerallerin yanı sıra A ve C vitamini bakımından zengin içeriğe sahiptir.
Keçiboynuzu doğrudan meyve olarak yenebileceği bu gibi başka çeşitlerde kullanımı yapılabilmektedir. Toz şeklinde değişik yiyeceklerle karıştırılarak şifalı macunlar hazırlanır, pekmez imalatında sıkça kullanılır. Keçiboynuzu sağlığa geniş yelpazede katkıda bulunur. Sodyum, karbonhidrat, başka yağlar, selenyum, magnezyum gibi minerallerin yanı sıra A ve C vitamini bakımından zengin içeriğe sahiptir.
Kışın daha aşırı tüketimi yapılan keçiboynuzu astım, bronşit bu gibi hastalıklar başta olmak üzere aşırı hastalığa yakalanmamak ya da hastalıklar için alternatif tedavi şekilde uygulanan bir meyvedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder